top of page
Search
  • Writer's pictureADMIN

bir pazartesi


Herşey o beyaz sayfadan geldi.yaratılmış karelerin arasından derin ve soyut bir tiz sesinde buluşturdu o iki ezeli düşman ruhu.incecik çiseleyen yağmurun altında devindi sevgiye ve aşka aç o iki sessiz dede.bir çınarın altına sığınırcasına sonsuz ve karanlık bir fırtınada.ezeli ıslak, ezeli kudretli.. sesleri kesildiğinde yağmur damlalarının; onlar devirisi çok abzürd bi tınıda la minörde bir solonun peşindeydiler..bulamadıkları ise minör mü yoksa major mü devam etmesi gerektiğinde olası ama öte,dalgaboyundaki titreşimlerinin bırakabileceği duygusal seslenişlerdi diğerlerinin algılarında.herkesin içinde bir doğru olmasına rağmen onbinlerce farklı ses çıkıyordu o gün o yerde.kargaşanın tam ortasına bir sel gibi aktı bas bariton çığlığı..sanki bütün o düşüncelerin bileşkelerini alırcasına önüne kattığı en ufak toza kadar bir harman yapıyordu .bunu nasıl yaptığından çok neden yaptığıydı ruhları gıdıklayan.çünkü sanki yaşamlardır yapmak istediğimiz ve beklediğimiz bir sanat olduğunu hissetmemek imkansızdan öte birşey değildi.. bir pazartesi öğleni saat 3 sularında üst komşusunun düşürdüğü bir vazonun sesine; kendi ruhunda ve gerçek boyutta iki farklı evrendeki yansımalarına uyanmıştı.nefesini tutakaladursun,o ev senaryolarının en ironisiz düzenlemesinde bile kusursuz görünüyordu.terli suratı ve karışmış saçlarının arasından doğan açık o iki yay ; söylemek için çıldırdığı bir dünya olduğunu suratlarımıza dövüğordu..böyle uyanmalara karşı aşırıya kaçan tepkileri olabiliğordu.kırılma efektinin var olan en güçlü duygu oluşturucu olduğunda; sessiz güdüler kadar varoluşa yakın olabildiğinin artık bir sır olmaması gerektiğini düşündü.. hemen camdan içeri süzülen güneşe iliştirdiği gözlerini,huzurla yatıştırdı.ruhunun ona oynadığı bu sonsuz oyundan aldığı hazzı en çok sevdiği kasaya,yani içine tıkmaya çalışırken artık fazla gelen ve içeriye alınamayan o pahabiçilmez artıkları da yaradılış ile değiştokuş etmeye kararlıydı.artık o da bir günahkardı.daha çok hata yapmalıydı.. . zihninde başlattığı bu iliksel fantaziyi hemen geliştirmeye koyuldu.perdelerini bir harekette çok yüksek bir hızla açtı.açılırken çıkan o ani ses,vazoda bulduğu aşkın kırıntısıydı onun penceresinde artık.bir an düşündü..ama hayat ona hep tohum ve toprak hikayeleri anlatmıştı.bu şişe hikayelerine alışık değildi.ama bir mesaj olduğunu keşfettiği an; o bir daha artık hiç eskisi gibi olmayacaktı.bundan artık emindi..içinde garip bir duygusuzluk mutluluğu vardı alacakaranlık vaktinde çarpılmış yakamoz balıklarının sırtsal yüzgeçlerindeki derin dalga boyutlarının irice kıyımlanması gibi semerdenfırlarcası seyirde olan ironsiz deniz aslanlarına benzetilebilirdi gayet de.ama aslolan aşkolduğuydu.koşulmayan yoluydu,derinde gezmeden, derine dokunmuyuydu , ateş bulurmuyuydu yook.herkes herşey,herşey herkes mi oldu yine bilinmedi.


0 views0 comments

Recent Posts

See All
bottom of page