top of page
Search
  • Writer's pictureADMIN

DEYİŞ



05.58

Yaşadığı yer ona başka bi hayat bırakmıyordu.ona verilen görevi yapmadan onun istediği şeylerin olmayacağını bildireli, bilinmez ve görülmez bütün lugatlardaki kuralları seyretmek yerine onlarla dans etmeye çabalamasının metanet ve riyanet bağışladığını göstermekten yorulmaya başlamıştı.. işler canlıyken dans edemezken işler solukken neler yapılabilineceğinin tamamen bir soru işareti olduğunu görmezden gelemezdi.düşünmekten yorulsa da;elle tutulur bir başarısı yoktu.düşüncelerinin çok dağınık bir yelpazede raks etmeleri, ona da fazla şans tanımıyordu.bu üstüne yapışmışlık çizilmişliği; kalbinde derin bir boşluğu doldurabilirken ona kayıtsız kalmak namümkündü.ve bu direnme işini rafa kaldırmayı düşünürken buldu kendini.çatıdaydı.bunları düşünürken kendini apartmanın çatısında buldu.çoğu zaman böyle olurdu..bir düşünceyle uğraşırken zaman ve mekan algısını kaybeder kendini absürd yerlerde bulurdu.ama en çok doğayı severdi,doğaya en yakın hissettiği ve içini ışıkla dolduran yegane yer burasıydı özensiz bir ilgi ve betondan üretilmiş hayaller yağmuru şehrin içinde.güneşi görmecelik oynuyorlardı..saat henüz çok erkenken içeri sızmış ışık süzmeleri gibi birbirlerini çatallandıranların hissedebildiği en hızlı seyirde; karşılıksız gidilen bir yol ve aralarındaki tek fark ise açılarından ibaret etmiş bir vaziyette; şen , oldular; gözkapaklarına çarpan o ilk annesel dokunuşun gönlün en karanlık odalarını bileşkelere vuruyorlardı.aralarında sevginin yüceltisini çözebileceklerine dair bir his, o kadar uzun zamandır peşlerindeydi ki artık sırtlarındakı yeri yara yapmaktan yorulan yaşam yosunlarına benzetmişti.ölmeyecekmiş gibi yaşamanın ; bugün son gün olarak değiştirme fikri uzun zamandır kapalı kalmış bir gergedan gibi kokuyordu. mart; hadi dedi,gidelim.saatlerdir dinlendikleri ormanda uzlarını keşfediyorlardı.derin bir ahestelik saçantozçiçeği onlara geceyi unutturmuştu ve şuanlar üzerinde, bunun haresinde olmanın hazzı katsayısından fazlaydı.birlikte oldukları zamanda sürekli mutluluk çevresinde oldukları çok nadirdi,öyle ki gagalamaktan yorulan kemikleri bile yıpranıyordu günden güneşe.sürekli dönen iki bedevinin dijital kopyalarıydı mart ile deniss.hunhar bi ikili.üstleri mütemadiyen is ve şehir kokardı. sebepsizden doğmuşlardı saçançiçekleri merdivenlerini tohumlarıyla aşındırırken yelpazesel devişlerini tozlandırıyordu rüzğar ahuyla edayla mayayla.babayla.dayayla.dalayla.ma. saat 15.49 ve gözümden gönlüme eşimden dilime sesimden etine anımdan zemine kardan beriye.beyinden veliye.bu bir deyiştir!

0 views0 comments

Recent Posts

See All
bottom of page